Kontrollü sosyal hayatta kontrolümüzü kaybettik. Şimdi geldiğimiz noktada işimiz, Nisan-Mayıs'a göre çok daha zor. Bilim insanlarına göre pandemide 2'nci pik daha riskli. Denilen o ki, üçüncü dördüncü pikleri de göreceğiz. Ama bunu önlemek için, aylar öncesi alınan tedbirler geri gelmeyecek. Bugün ekonomik ve politik nedenlerden dolayı devlet, doğrudan kısıtlamaya da gidemiyor. Zaten ekonomik ve sosyal önlemlerin de pek yararı olmadı ki durum bu. Yani herkes kendi başının çaresine bakacak. Kaldık mı tek başımıza. Bundan sonrasında üç altın kuralla yaşamayı öğrenip, kabulleneceğiz. Ve dahi toplum olarak disipline olacağız. Görünen bu.
***
Hepimiz biliyoruz ve endişeliyiz. Korona ile mücadelede işimiz gittikçe zorlaşıyor. Turkuaz tablonun verdiği rakamlar bile, bilim insanları arasında tartışılır olurken. Bize sadece önerilere kulak vermek düşüyor. Ama vatandaşın kafası da iyiden iyiye karıştı. Kontrolü kaybettikten sonra, yaşananlara bir bakalım, görüntü vahim. Toplumun yüzde yüzü dışarıda. Çeşitli gerekçelerle Sonbahar'da toplum hareketliliği arttı. Şehirlerarası gidiş gelişler, yazlıktan veya tatilden dönenler falan. Bir transfer sirkülasyonudur gidiyor. Uzmanlar, iller arası seyahatin disiplinize edilmesini tavsiye ediyor. 'Hayat Eve Sığar' prensibini bu kadar mı çabuk unuttuk?
***
Yaşamın kırılma noktası diyebilir miyiz? Zorunlu olan maske ve mesafeden daha fazlasını görür müyüz? Zira endişeleri artan bilim insanları, 'bulaş zincirini kıracak önlem şart' diyor. Ve test konusuna dikkat çekiyor. Başkaca ne gibi tedbirler öneriyor bilim insanları? Mesela mesailerin kademelendirilmesini öneriyorlar. Test konusuna dikkat çekiyor 'test politikası değişmeli' diyor ve ilave ediyor 'testlerde ağırlık, sağlık ve hizmet sektörüne verilmeli'. Ayrıca açılış tarihi tartışılan okulların, mutlaka acilen eylem planı ile açılması gerektiğini söylüyorlar.
***
Peki, gelelim son umudumuz aşıya. Aşı bulununca korona biter mi? Bakın burada da devreye bilim insanlarının kaygıları giriyor. 'Diyelim ki aşı bulundu, organizasyon nasıl olacak? Aşılama organizasyonu ek bir yük olur mu? Ek destek gerekir mi? Herkes aşılanacak mı?' Velhasıl-ı kelam işimiz çok daha zor.
