Ailelerdeki işsizlik ve geçim sıkıntısı artarak devam ederken bu ailelerdeki gençlerin kazandığı üniversiteye gidip barınma sorununu çözmesi, karnını doyurabilmesi, kitaplarını alabilmesi, telefon, internet, bilgisayar ya da tablet gibi teknolojik ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, giyim ihtiyacını karşılayabilmesi lüks oldu. Diyelim ki bu aşamaların hepsini atlattı, yaşadığı bunca sıkıntıya, strese ve hayatta kalma mücadelesine rağmen mezun olmayı başarabildi, dertleri bitiyor mu bu gencin? Cevabını hepimizin bildiği bir soru sormuşken konuyu hemen mülakata getirelim.
Ailenin gözbebeği, umudu, olumsuzlukların içinde pırıl pırıl parlayarak çıkan o genç bir de KPSS’ye çalışıp oradan güzel bir puan alıp atama için ailesiyle beraber heyecanla beklerken o aileyi umutsuzluğa iten mülakat, adil ve güvenilir bir yerleştirme bekleyen insanları subjektif faktörlerin varlığıyla huzursuz eder. Nasıl etmesin ki? İş arayışında milyonlarca insan varken kamu personeli alımları her zaman umut kaynağı olmadı mı? Bu mülakatlar için güvenilirlik, adil olma ve hatta mülakatların kaldırılmasıyla ilgili sosyal medya çeşitli tepki ve tartışmaları başlatmış durumda.
KPSS, öğrenim düzeyi ve niteliğine göre yapılan ve objektif bir değerlendirme sağlayan sınavken bu sınavın ardından gelen mülakatlar, sürecin öznel ve insana dayalı bir boyuta sürüklenmesine neden olmuyor mu? Nasıl olmasın? Mülakatlar adayların kişisel görünümü, iletişim yetenekleri ve hatta mülakatı yapanların kişisel tercihleri gibi subjektif faktörlere dayalı olarak yapılırsa adil bir değerlendirme zemininden bahsetmek pek mümkün olmaz.
Bir diğer problemli konu da mülakatların şeffaflığı. Bu sorun, adaylarda mülakatların sonuçlarına dair güven eksikliği yaratıyor. Ayrıca mülakat sonuçlarına itiraz etmek de adaylar için zorlu ve zaman alıcı bir süreç.
KPSS sonrası mülakatların adalet ve güvenilirlik sorunlarına adayların güvenlerini kazanacak şekilde hızlıca bir çözüm bulunmayacaksa mülakat kaldırılmalı. Mülakat kriterleri daha belirgin hale getirilmeli ve objektif bir değerlendirme sağlanmalı. Mülakat süreçleri daha şeffaf hale getirilmeli ve adaylar, nasıl değerlendirildiklerine dair daha fazla bilgiye sahip olmalı. Ayrıca, itiraz süreçleri adil ve erişilebilir olmalı. Gerçi daha önce örneklerine rastlamıştık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde camdan odalarda yapılan mülakatlar kameraya da kaydediliyordu ve tamamen adil ve şeffaf bir süreçle ilerlemişti. Bu sebeple yapılacak ilk iş, kamunun güvenini nesnel çözümlerle kazanmak...
Aynı sınavı geçerek, aynı başarıyı elde ederek ve aynı hedefi paylaşarak aynı amaca giden bir yola çıkan bu gençler için adil bir süreç ve güvenilir bir gelecek umudu, kamu personeli alımlarının vazgeçilmez bir parçası olmalıyken aksi yönde atılacak adımlar veya bu sorunu çözümsüz bırakmak, sadece adaylar için değil, tüm toplum için eşitlik, güven ve adalet duygularının daha da azalmasına sebep olacak. Adil bir kamu personeli alım süreci, toplumsal adaletin temel taşlarından biri ve bu sürecin iyileştirilmesi, ülkemizin geleceği için atılacak önemli adım olacak.
Mülakatlar adil mi?
Funda Alpaslan Talay / Sosyolog
Yorumlar (1)