Size, çocukluğumda çok sık Sezen Aksu şarkıları dinlediğimi söylemiştim önceki yazılarımda. Dinlediğim şarkıların sözlerinden etkilenip aşka ve hayata bakışımın şekillendiğini, yıllar sonra fark ettiğimi anlatmıştım. Ne varsa çocukluktan birikip gelmiyor mu bugüne?
Duru bir dimağın sakladığı hazineden daha zengin ne olabilir?
Sezen Aksu'88 albümü çıktığında 8 yaşındaydım, tüm şarkılarını ezbere söyler, sözleri, anlamlarını öğrenir, şairleri tanırdım. İlk tanıdığım şairlerden biriydi, bu albüm sayesinde, Metin Altıok. Bugün doğum günü.

“Bir çocuk gördüm uzaklarda
Gözleri kederli hatta korkulu
Her şeye rağmen biraz gülümsedi çocuk
Sıcak sade ama biraz kuşkulu”


Ne güzeldi en sevdiğimiz uğraşın kalem ve kağıtla geçen vakitlerde olması. Hep aynı dertten yakınıyorum, yaşlanıyor muyum? Huysuz ve tahammülsüz olmaktan korkuyorum ama elimde değil. Özlüyorum teknolojinin esir almadığı günleri. Şiir okumaya vakit ayırırdık. Şimdi durup dinlenmeye sabrı yok kaygılarımızın.
8 yaşında bir çocuğun okul ve ev arasındaki dünyasında şarkılardan, şiirlerden ve kitaplardan başka bir şey olmazdı. “Beni hoyrat bir makasla, eski bir fotoğraftan oydular.” diye dinlediğimde şarkıda, gözümde gerçekten siyah beyaz bir fotoğraf canlanırdı. Sözlerin devamında tamamlanan resmin acısını bilemesem de beni bugüne hazırlardı her bir şiir.
“Bedenim üşür, yüreğim sızlar.
Ah kavaklar, kavaklar...
Beni hoyrat bir makasla
Eski bir fotoğraftan oydular.
Orda kaldı yanağımın yarısı,
Kendini boşlukla tamamlar.
Omzumda bir kesik el
ki durmadan kanar.
Ah kavaklar, kavaklar...
Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar.”


2005 yılında Ferhat Göçer’in ilk albümünde Ersel Serdarlı bestesiyle yine çok güzel bir Metin Altıok şiiri yer alır.
“Şu içimde köpük veren
Gün görmemiş sevdayı
Suçmuş gibi öfkeyle hep ağzıma tıktılar
Bulamadım yüreğimin menzilini, yolunu
Beni geçip boz bulanık bir kuyuya attılar
Kırmızı gül giderayak sende kaldı tamahım
Kırmızı gül giderayak sende kaldı muradım”

2 Temmuz 1993 en büyük acının tarihe yazıldığı anlarda, birisi sorar metin Altıok’a “Burada ölürsek geride kalanlar ne yazar hakkımızda?”
der ki Metin Altıok: “Şiir yazarlar”
Aradan yıllar geçer, üniversite günlerimde, Ataol Behramoğlu’nu gördüğüm her sabah gülümseyip selam verdiğimde hatırlarım ‘Yangın Yeri’ ni.

Ataol Behramoğlu şiir kitaplarından birini imzalarken, ilk sayfasına, okuyup yorum yapması için küçük bir dörtlük yazmıştım. “İlginç” demişti okuduktan sonra, yanaklarım kızarmıştı.
“Kirpik ölmez gözyaşından
Gör ki düştü önüme bir ince küçük
Biten hüzündür ömrümde
Başlayan şimdi narin bir devir, bir telaş yürekte
Yürek ellerindedir.”


Yaşadıklarımız bugün hızlı ve olabildiğince yüzeysel. Derin hislerin etkisinden kaçmayan, belki doğuştan gelen yeteneği olan, varsa yeni şairler neredeler?