BAYRAMLAR YAŞATILMALI
DR. Davut Karaman
Bayram demek sevinç, mutluluk demektir. Bayram demek hüzünlerin son bulması demektir. Çünkü bayramla bir araya gelen insanların olduğu her yerde güzellikler yeşerir, kötülükler son bulur. Bayramın amacı da budur zaten. Günlük yaşamda ister istemez ortaya çıkan üzücü, kırıcı olayların son bulması için bir yenilenme vesilesidir.
Aksi halde bir ömür sürüp giden, incir çekirdeğini doldurmaz meselelerle geçen nafile hayatlar. Aramayanların arandığı, gelmeyenlere gidildiği bir ortamdır bayramlar. Her zaman karşıdakinden beklemek yerine ilk adımı atan öncü olabilmektir asıl maharet. Eski kırgınlıkları ifşa etmek ise en büyük mazerettir, kime ne faydası varsa?
İşte bayramlar bayram gibi olmalı, her yere neşe dolmalı, tüm kötülükler unutulmalı… Geçmiş hayata bir sünger çekmeli ve arınmalı adeta, sil baştan demeli hayata, eşe dosta. Eğer bunları yapamıyorsak, bayram gelmiş geçmiş, kime ne faydası var?
Günümüzde samimiyetin yok olmaya yüz tuttuğu bir ortamda kırgınlıklar da gerçekten kırıcı, yıkıcı olabilmektedir. Çünkü ilişkilerde paratoner etkisi yapabilecek olan samimiyetten bahsetmek ne yazık ki pekte mümkün görünmemektedir. Hatır, gönül yapmak bir yere; mevcut olanı da yıkmak için elinde baltayla gezen bir sürü samimiyetsiz, mübalağalı bir yaşamın esiri olan insanlardan oluşan toplum inşa edilmiş durumda.
Ben duygusunun kontrolsüzce tavan yaptığı, biz olmaktan eser kalmadığı bir dünya. İşte bayramlar, ben yerine bizi koyabilmek için birer fırsattır. Yanlış raydan giden trenden atlayıp doğru yola girmeye çalışmalıyız. Eskileri bugünden ayıran en önemli özellikte işte budur. Herkesin karşılıklı hoşgörüsüyle ortaya çıkan her gün bayram gibi yaşanan bir hayat.
Günümüzde ise bayramların bir araya gelmek yerine uzaklaşmak için birer tatil fırsatı olduğu bir durum. Öyle günler gelecek ki maalesef belki de bayramın adı bile kalmayacak. Büyük küçük ayırımı tamamen ortadan kalkacak; evinde gelecek çocuklarını, torunlarını bekleyen ebeveynler bekleme ümidini bile kaybedecek. Çünkü gelme ihtimali varsa beklenir, o ışık tamamen söndüyse kimse kimseyi bekleyemez.
Bayram günleri hala tamamen unutulmadan yeniden canlandırılmalı, yarınlara bırakılan en büyük miras olmalıdır. Kapı kapı dolaşıp, gönül yapmalı, hal satır sormalı. Gereksiz bir iş yükü olarak değil, yarınlar için önemli bir görev, sorumluluk olarak görmeli.
Kapısı çalınmadık ev kalmayıncaya kadar herkes bayramını en iyi şekilde yaşamalı ve yaşatmalı. Nice bayramlara…
Yorumlar