Günlerdir ana haber bültenlerinin ürküten haberi 'dünyayı sarsan Korona virüsü'. Baş belası bir ölümcül virüs. Menşeini hepimiz biliyoruz Çin. Ve hatta Uzak Doğu. Hızla da yayılıyormuş 4 kıtada 12 ülke deniyor. Fransa ve Amerika dahil. Geçtiğimiz günlerde bir Tv. kanalında 'Türkiye'de sarı alarm' şeklinde duyuru niteliğinde haber izledim. İzmir'de korona virüsü paniği yaşanmış. Önceki gün verilen haberde ise, Aksaray'da 12 Çinli turistin karantinaya alındığı ile ilgiliydi. 'Hadi canım sende' dedim. Korona virüsü denilen bela ülkemize uğrayamaz. Ne de olsa Çin bize çok uzak, kıtalar aşacak da bizi tehdit edecek de! Iııhh.
* * *
Şimdi biraz ciddiyet. Türkiye de durum ne? Öyle ya biz evhamlıyız. Ama, Sağlık Bakanlığı açıklamasını yaptı. Ve de korona virüsünün Türkiye için bir risk teşkil etmediğini bildirdi. Devamında da Dünya Sağlık Örgütü ile iletişim halinde olunduğunu duyurdu. Ayrıca yine Dünya Sağlık Örgütü tarafından bu konuda ülkemize henüz bir uyarı yapılmadığı, ancak Bakanlığın Çin'den gelen tüm uçaklardaki yolcuların uçaktan inişte termal kameralarla tarandığı bildirildi. Havalimanlarında karantina odaları da hazır. Ölümcül virüsün çıkış noktası olan Vuhan- İstanbul seferlerinin durdurulduğunu da biliyoruz. Yani Çin'e şimdilik kapılarımızı kapatmışız.
* * *
Çin'den çıkan ve tüm dünyayı tehdit eden virüs paniği, Bakanlığın titizlikle aldığı tüm önlemlere karşın bizi tedirgin etmeye yetti. Her geçen gün bir ülkede korona virüsü ile ilgili duyduğumuz haber, insanın endişelenmesine yetiyor. Arama motorlarında virüsün belirtileri ve nasıl bulaştığı araştırılıyor. Zaten huzursuz ve evhamlı bir toplumuz. Dert ve sıkıntı dibe vurmuş. Haa, bi sen eksiktin korona virüsü!
* * *
Bu Çinli virüsün aşısı, hastalığı tedavi eden bir ilacı falan da yokmuş. Sadece semptomları gidermeye yönelik tedaviler yapılıyormuş. Bilinen sadece, çok hızlı yayıldığı .Ancak yaklaşık iki hafta belirti vermiyor kendini gizliyormuş. . Peki iki hafta sonunda virüsü kapan hastada ne gibi belirtiler görülüyormuş. Yüksek ateş, öksürük, nefes darlığı, baş ağrısı, burun akıntısı, solunumda zorluk falan. Solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan bir virüs gibi. İyi de bu bizim tanıdığımız bildiğimiz grip belirtileri değil mi? Gel de ayır et grip miyim, yoksa koronavirüsü mü kaptım. Aman evlerden ırak.
* * *
Bir soru daha aklımıza takılan. Virüs nasıl bulaşıyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre tek cümle ' yakın temasla kolayca yayılabiliyor'.Yani hapşırma, öksürme ve konuşma sırasında havaya verilen damlacıkların solunum yoluyla alınmasıyla virüs insanlara geçebiliyormuş. Ayrıca virüsün ev hayvanlarından da bulaşabileceği öngörülüyormuş. Aman dikkat.