Dünden bugüne edebiyat dünyasına baktığımızda bu dünyanın bir kurtlar sofrası olduğunu görüyoruz. Bu sofrada var olabilmek, yer edinebilmek ve o yeri de korumak adına birçok isim mücadele vermiş ve kalıcı eserler bırakmak için özgün ve yeni yöntemler denemiştir.

Farklı olma, yapılmayanı yapma, anlaşılır ve hep daha iyi olma adına kıyasıya bir mücadele; böyle olunca da ortaya kocaman ve zengin bir dünya çıkıyor. Sanatta ve edebiyatta dönemler çok önemliydi. Tarihe baktığınız zaman çok ünlü edebiyatçılar hep aynı dönemde yaşamıştır, birbirlerinden beslenmiş, çıtaları fazlasıyla yükseltmiş yazarlar vardır. Edebiyat dünyasında klasik bir kafa da hakimdir, yeni bir yöntem ya da tarz oluşturabilmek büyük risktir. Kabul görmek zordur. Hatta çoğunun sonu hayal kırıklıklarıyla bitmiştir. Görünmez tabular vardır.  Hatta bu tabular yüzünden kendi dönemlerinde kabul görmeyen yazarların kıymetleri çok uzun yıllar sonra anlaşılmıştır. Ama yazarlar bu sevdadan hiç vazgeçmedi. Klasiklerin yanlarında yenilikçi, ortaya çok değişik eserler koymak isteyen yazarlar da oldu. Bunlardan birisi de Fransız yazar Raymond Queneanu, 1960 yılında edebiyatın sınırlarını zorlamak, yenilikçi yazım teknikleri ve biçimleri geliştirmek amacıyla matematikçilerden ve edebiyatçılardan oluşan ‘Oulipo’ adında bir grup kurar. Kendisi felsefe eğitimi almış bir yazardır. İşin içine felsefe de girince bir akımın, tarzın doğuşu kaçınılmaz gibi görünüyor.

Bu grup dil ve anlatımın zenginliğini ve esnekliğini ortaya koymak adına bir sürü çalışma yapmıştı. Mesela aynı hikayeyi 99 farklı şekilde anlatmak gibi ya da içerisinde hiç ‘e’ harfi bulunmayan bir roman yazmak gibi.

Bu grubun ana felsefesi kısıtlamalarla yaratıcı olmanın, özgürlüğü artırabileceği fikrine inanmaktı ve bu yönde çalışmalar yaptılar.

Whatsapp Image 2024 08 06 At 19.43.11

Oulipo yapılmayanı yaparak edebiyat dünyasına sıra dışı bir eser bıraktı. Sadece 10 sayfalık bir kitap. Bu 10 sayfalık kitap ‘yüz bin milyar şiir’ barındırıyordu. Hiç durmadan okumaya kalksanız ömür yetmez.

Peki bu kitabı nasıl oluşturdular? Burada matematiğin gücü ortaya çıkıyor. Olasılık ve kombinasyon hesapları devreye giriyor. Kitap 14’er dizelik 10 soneden oluşuyor ve şeritler halinde kesilmiş.

Kitabın içerdiği toplam olası kombinasyon sayısı; 10 üzeri 14 bu da toplamda milyarlarca farklı şiiri ortaya çıkarıyor. Matematik ve edebiyat birleşince ortaya sıra dışı bir sonuç çıkıyor.

Yazar bu kitapla edebiyatı bir oyun alanına çevirmiş. Hem eğlenmiş hem de dil ve anlatımın sonsuz olasılıklarını insanların gözlerine sokmuş. Bunu yaparken de adını tarihe geçirmeyi başarmış...