Yeni yıl; coğrafya, kültür, inanış fark etmeksizin dünyanın dört bir yanında insanlar için umudu, yenilenmeyi, başlangıcı ifade eder. Her toplum bu özel günü kendi inanışlarına ve kültürlerine bağlı olarak çeşitli ritüellerle ve geleneklerle kutlar. Ritüellerin ortak çıkış noktası ise sağlık, mutluluk, bolluk ve berekettir.

Teknoloji sayesinde uzaklar yakın oldu ve toplumlararası etkileşim maksimum seviyelere çıktı. Dünya o kadar da büyük görünmüyor artık. Evimizin konforunda dünyada neler oluyor, insanlar neler yapıyor takip edebiliyoruz. Takip etmekle de kalmayıp bizi çeken, hoşumuza giden ritüelleri uygulamaya başlıyoruz.

Son yıllarda en dikkat çekici yeni yıl ritüellerinden biri de ‘masanın altında 12 üzüm yeme’ geleneği. Sırf bu geleneği gerçekleştirmek için insanlar yazdan buzluklarına üzüm istiflemeye başladılar.

Bu gelenek bizde daha yeni olsa da bir asırdır İspanya ve bazı Latin Amerika ülkelerinde severek uygulanıyor. Yaklaşık 100 yıl önce İspanya'nın Alicante bölgesindeki üzüm üreticilerinin mahsul fazlasını değerlendirmek için başlattıkları bir uygulama olarak ortaya çıkmış ve insanlar tarafından sevilince geleneğe dönüşmüş. Geleneğin uygulama aşaması ise şöyle... 12 üzüm yeni yılın 12 ayını temsil ediyor. Yiyeceğiniz her bir üzüm bir aya şans ve bereket getiriyor. Tam da burada bir parantez açmak istiyorum, çoğu kültürde taneli meyveler bereketi temsil eder. Mesela ‘nar’ birçok kültürde bereket demektir ve önemli günlerde kapı önlerinde kırılır ve bu önemli günlerden biri de yılbaşı gecesidir.

12 tane üzümü saat gece tam 12'de masanın altına girip hızlıca yiyorsunuz. Hızlıca olması, dileklerin hızlıca gerçekleşmesini ifade ediyor. Masa altı ne alaka derseniz batıl inanışlarda çok mantık aramayın derim ama onun da bir açıklaması var. Yeni yılda herkes sevdikleriyle birlikte olacağı için dapdaracık masa altlarına girmek hem eğlenceyi hem de birlik ve beraberliği arttırıyor. Dip dibe saniyeler içinde sevdiklerinizle üzüm yemeye çalışmak komik görüntüler oluşturacağı için gülerken boğulmamaya özen gösterin.

Dünyada başka neler oluyor derseniz mesela Danimarka’da tabak kırma geleneği var. Danimarkalılar sevdiklerinin kapılarının önünde eski tabaklarını kırıyor. Dostluklarını güçlendirmek ve kötü enerjileri kovmak için yapılan bir gelenek. Tabaktır, bardaktır bir şeyler kırma geleneği bizde de olduğu gibi çoğu kültürde var.

Filipinler’de yuvarlak nesneler zenginlik ve parayı simgeliyor. İnsanlar yeni yılda para çekmek için noktalı kıyafetler giyiyor ve masalarında yuvarlak yiyeceklere yer veriyor.

Her ülkenin birçok geleneği mevcut. Benim mesela bir Kolombiya geleneği olan ‘Boş bavulla sokak turu’ çok hoşuma gitti. Kolombiyalılar yeni yılda seyahat dileklerini gerçekleştirmek için ellerinde boş bavullarla sokakta yürüyüş yapıyorlar.  Yaaa kıyamam ne kadar masum bir gelenek, uygulaması da kolay…

İşin özü insanların böyle özel bir günde neye inanmak isterlerse onu yapmaları.. Yeni yıl ritüelleri, insanların umutlarını ve dileklerini paylaşma biçimlerini yansıtır. Belki bu yıl siz de kendi özel ritüelinizi yaratabilirsiniz!