Filiz Otyam, Antalya’ya değer katan sanatçıların başında gelir. Fikret Otyam’ın ölümünden sonra da Antalya’da yaşamaya, üretmeye devam etti. Geçen ay, Nazan Uzungül Köse ve Hüseyin Köse’nin ANSAN’da açtığı Çevreye Dost Heykeller Sergisi’nde karşılaştık Filiz ablayla. Alanya’da düzenlenen 2. Türkiye Tekstil Bienali’nde eserlerinin sergilendiğini söyledi. Biz de yolumuzu düşürdük Alanya’ya ve Filiz Otyam’ın kumaşlarını gördük.
‘DALGA KUMAŞ’ TEMALI BİENAL
Önce bienalle ilgili biraz bilgi aktaralım. Gazipaşa ve Alanya ilçelerinde, “Dalga Kumaş” temasıyla düzenlenen bienal, 13 Nisan’da, yani Pazar günü sona eriyor. Eğer halen gitmediyseniz elinizi çabuk tutun. Nihat Özdal’ın küratörlüğünde 18 ülkeden 50 sanatçının katılımıyla düzenlenen bienal, Alanya’daki Tersane, Kızılkule ve Syedra antik kentlerinde sürüyor. Gazipaşa’daki adresler ise Antiochia ad Cragum, Selinus, Lamos antik kentleri ile Yalan Dünya Mağarası… Alanya’daki sergiler ücretli, Gazipaşa’dakiler ise ücretsiz.
TARİHİ MEKANLARDA SERGİLER
Alanya’daki sergilerin ücretli olma nedeni, düzenlendiği mekanlara girişin ücretli olması. Yani Kızılkule’ye giriş için para ödemeniz lazım ki, orada düzenlenen sergiyi ziyaret edebilesiniz. Giriş 100 lira. Kızılkule’den çıkıp, hemen yanındaki Tersane’de sergiye giderseniz, yine para ödeyeceksiniz. İkisini birlikte ziyaret edecekseniz indirim yapıyorlar: 180 lira (!). Maksat da Kızılkule, Tersane gibi tarihi mekanları tanıtmak. Yani bu mekanları bana tanıtsınlar diye ben para ödüyorum. Oysa ki bienal, Gazipaşa Kaymakamlığının ev sahipliğinde, Alanya Belediyesi, Alaaddin Keykubat Üniversitesi ve ALTSO ortaklığıyla düzenleniyor. Üç tane sergiyi ücretsiz yapamıyorlarsa, bu kadar kurum niye bir araya geldi?
TERSANEDE DALGALANAN KUMAŞ
Filiz ablanın hatırına, meseleyi uzatmayıp sergilere geçelim. Kızılkule ve Tersane’deki sergileri ziyaret ettim. Çok etkileyici eserler. Mekanlar muhteşem kullanılmış. Tersane’deki eserler denizle, kumla, maviyle, dalga sesleriyle birleşiyor, çoğalıyor, etkileri artıyor. Kızılkule’deki sergide de ortam, mimari, ışık, mazgallar, taş duvarlar muhteşem bir fon oluşturmuş. Eserler bu fonda adeta canlanıyor, renk ve hava yayıyor. Alanya ve Gazipaşa’ya yolunuz düşerse mutlaka uğrayın. Yolunuz normalde düşmüyorsa da, düşürün. Sırf bu bienal için bile oralara gidilir.
FİLİZ OTYAM’IN DOKUMA ÖYKÜSÜ
Son söz olarak da, Filiz Otyam’ın kendi kaleminden yaşam öyküsünü aktaralım: “1963-1968 yılları arasında New York’ta iç mimari eğitimi gören Filiz Otyam, 1979’da yerleştiği Gazipaşa’da başladığı sanat çalışmalarını, günümüze değin açtığı çok sayıda özgün dokuma, fotoğraf ve dokuma keçe sergileriyle yurtiçi ve yurtdışında sürdürmektedir. Çulhalık tezgahında ürettiği özgün dokumaları, eşinin resim çalışmaları ile birlikte yurtiçi ve yurtdışındaki Köln, Münih, Kopenhag, Leverkusen, Bergisch, Gladbach, Eslingen, Kuveyt, Nürnberg kentlerinde sergiledi. 1992 yılında çağrılı katıldığı Polonya Lodz Uluslararası Tekstil Triannal’inde ‘Toros Çitlembikler’ eseri yer aldı. Bu etkinliğe Türkiye’den çağrılan ilk sanatçı olan Filiz Otyam, 1998 ve 2004 yıllarında da, “Bereket Tanrısı Kibele” ve “Dokunmuş Bireyler” adlı çalışmalarıyla katıldı. Almanya’daki Uluslararası Elyaf Sanat Merkezi Artemision A.V.’nin kurucu üyesi olan sanatçı, 2000 ve 2002 yıllarında Görlitz’de açılan sergilerde yer aldı. 2004’te Litvanya’nın Vilnius kentinde, 2006’da ise İstanbul ve Bursa’da düzenlenen karma tekstil sergilerine katıldı. Gazipaşa’da köylü kadınlarla kurduğu atölyede, 25 yıl boyunca Vakko, Hamzagil gibi firmalara ve çeşitli otellere üretim yaptı. Ellerine sağlık Filiz Abla…
