Geleneksel bir Japon şiir türü olan “Haiku” yu biliyorsunuzdur. Anlamı eğlenceli mısra olarak çevrilmiş, kısa kısa yazılan şiirlerdir. Japon edebiyatında bu türün öncüsü olan şairler, kısa şiirlerinde hisleri adlandırmazlar. Genellikle doğanın ve doğa olaylarının insan dünyası üzerinde yansımalarını anlatırlar. Okunduğunda yarım kalmış gibi biten cümleler, okuyan her kişinin kendine ait yaşam öyküsünde tamamlanır. Sözün özü, her birimiz, her “Haiku” da farklı sonlar bulabiliriz. Çünkü kendine has bir ritmi ve akışı olan bu kısa şiirler, biracık kişiye özel şekillenebilen yapıdadırlar. Japon dilinde, bilenler için daha sihirli bir etkisi olacaktır muhakkak ama çevirisi yapılmış bir örnek:
“Sessizlik
Kayaların arasına yayılıyor
Ağustos böceğinin sesi”


Matsudo Bashou
Bizde Haiku benzeri en güzel şiirleri Oruç Aruoba’nın satırlarında okuyabilirsiniz. Kitapçılarda çok satanlar listesinde onu pek göremeseniz de, yıllardır kitaplarının çok okunduğunu biliyorum. Kitapçıda çalıştığım dönem her hafta en az 5- 6 kitabının satın alındığını hatırlıyorum. Günümüzde, malum sosyal ağlarda daima paylaşılır cümleleri. Bol bol da paylaşılsın, mutlu oluyorum çünkü okuyup geçilmez onun yazıları, düşündürür ama ne olur ismi yazılsın, paylaşılan eserlerin sahipleri unutulmasın. Tamam çok hisli, naif dünyalarımız var, beğendiğimiz her şeyi paylaşmak istiyoruz…
Oruç Aruoba’nın şiirlerindeki kural dışı olma durumu edebiyat çevrelerince de kabul görmüştür. Okurken akar gider kelimeler zaten, yorulmaz ve yadırgamazsınız. Okuduğunuz her minik şiire bir hikaye yazmak istersiniz. Biraz da varsa yaranız sızlayabilir. Öyle değil midir, edebiyat bizi, bize anlatır hep.
“Orada
Beni düşünüyorsan
Hissetmelisin bunu:
Bir rengarenk ışın gibi
Aşarak tepeleri
Geçerek boğazları
Ulaşmak oraya
Gelip dokunmak istiyor sana
Düşünmem seni. “


Oruç Aruoba’nın farkı, yazdığı cümlelerin felsefeden beslenmesi ve bir anlamda edebiyat ile felsefeyi buluşturması. Şu iki kelimenin taşıdığı derin his ve anlam, her okuduğumda beni yeniden büyülüyor: “Hayaller işitilir de.”
Hayata, insana ve aşka dair her şeyi onun satırlarında okuyabilirsiniz.
“Kendi olarak, sana gelen-
sana gereksinimi olmadan, seni isteyen-
sensiz de olabilecekken, senin ile olmayı seçen-
kendi olmasını, seninle olmaya bağlayan- -
O, işte...” Oruç Aruoba