İsmi gibi kendisi de ‘Kalender’, yorgun ve heybetinden habersiz at, aynada ilk kez gördüğü suretinin şaşkınlığıyla kişner. Kelebek etkisiyle o an, bir şaşkınlık birçok yeni olaya sebep olur. Kalender bir dükkanın vitrinine çarpar. Yağmur yağmaktadır. Kalender’in sesinden korkan Artin Margusyan hızla kullandığı arabasıyla göremediği kazaya dahil olur. Oysa çok acil işiyle ilgili bir konu için ortağını araması gerekmektedir. Brezilya’daki işi Almanlara kaptırmaması lazımdır. Olay yerinden geçen Süheyl, Kalender’in camlarını indirdiği dükkanın önünde duran Serap’ın sesiyle ve aralarında başlayan sohbetle geçmişiyle hesaplaşır. Yarı baygın yerde yatan Artin kendisine yapılan iğneyle ayılır ve telefon açmak için dükkana girmek ister. Ama o da ne, Serap annesini aramaktadır ve eski arkadaşı Süheyl ile sinemaya gideceğinin haberini verir. Meşgul olan o telefon yüzünden ve daha sonra başka yerden de telefon açmasına, polis tarafından izin verilmeyince Artin işi Almanlara kaptırır. Kâr edeceğim derken yaptığı hız, az kalsın canına mal olacaktır. Anımsadınız mı bu güzel hikayeyi? ‘Şişhaneye Yağmur Yağıyordu’ Haldun Taner, iyi ki doğmuş.

Sıradan bir günün telaşları içinde, bize önemsiz gibi gelen, aldığımız tüm kararların kimlerin hayatını etkilediğini pek düşünmeyiz. Esas olan bizim ihtiyacımızdır çünkü. Aslında pek de düşünmemek mi gerekir? Hayat bu, madem bir aradayız, seçimlerimizin bir diğerine tesir etmemesi mümkün mü? Kötü niyet ve düşüncesiz tavır olmadıkça…

“Ömrümde bir defa aynaya bakacak oldum, dünya birbirine girdi. Geçtim olsun, bakmayıveririm. Zaten pek bakılacak bir suratımda kalmamış ya...” der Kalender.
Alçak gönüllü bir atın bakışından, soğuk ve yağmurlu bir akşamın hikayesini yaşatır bize Haldun Taner. Türk Edebiyatı’nın en iyi öykü ve tiyatro oyun yazarlarından biridir. ‘Şişhaneye Yağmur Yağıyordu’ öyküsü ile 1953 yılında New York Herald Tribune Gazetesi'nin düzenlediği yarışmada birinci olmuştur. Eğitim hayatı, üniversitede hocalığı ve miras bıraktığı onlarca eseriyle günümüzde, ismi övgüyle anılmaya devam etmektedir.

Kepez Belediye Tiyatrosu’nun Erdem Beyazıt Kültür Merkezi’nde sahnelenen Keşanlı Ali Destanı’nı anlatmıştım size. Henüz izlemediyseniz, bugün usta yazarın doğum günü vesilesiyle yeniden hatırlatmak isterim, 17, 18, 24, 25, 27, 31 Mart 2017 tarihlerinde izleyebilirsiniz.