Bu iş tamamen vicdan ve merhamet meselesi; üç-beş sokak köpeğini yan yana görünce çoğumuzun aklı çıkıyor, bu güvenliğimizi tehdit eden büyük bir sorun haline geldi de çözüm onları öldürmek de değil. Yapılan yorumlar daha korkunç, bir canlının yaşam hakkından bahsediyoruz. Size kim veriyor bu hakkı? Can diyorum, bu hak birilerinin iki dudağının arasında olamaz.

Bir tarafta insanlara saldıran başıboş köpekler, bir tarafta canice katledilen hayvanlar, bir taraftan da çözüm olarak; uyutma adı altında bu hayvanları öldürmekten bahseden yetkililer. Bu konuda çok çalışılmış belli, aşırı üretkensiniz tebrik ediyorum. Bir de bunu Avrupa ülkelerini örnek göstererek yapmaları, ayakta alkışlıyorum...

Bahsettikleri Avrupa ülkelerine adımınızı attığınız an ilk fark ettiğiniz şey ortada başıboş dolaşan köpeklerin olmaması. Çünkü bu ülkelerde bu hayvanlar ya barınaklarda ya da sahiplendirilmiş ama bu durum öyle bir günde olmadı. Azıcık araştırdığınızda en az 30 yıllık bir geçmiş görüyorsunuz. Hayvan hakları yasalarla güvence altına alınmış. Adamların büyük yaptırımları var, hem para cezaları hem de hapis cezaları... Toplumsal bir bilinç oluşturmuşlar.

Şimdi sen zamanında müdahale etmediğin, altyapısını oluşturmadığın, büyük bir sorun haline gelen bir olaya “Avrupa bunu yapıyor biz de yapalım” diyemezsin.

“Hayvanları toplatıp barınaklara koyacağız. 30 gün içinde sahiplendirilmezse uyutacağız” derken bu ülkede kaç tane barınak olduğunu biliyor musunuz acaba? Ya da başıboş köpek sayısını?

81 il 30 büyükşehir, 51 il belediyesi, 519 büyükşehir ilçe belediyesi, 403 ilçe belediyesi, 400 de belde belediyesi olmak üzere toplam 1403 tane belediye var. Kaç tanesinde hayvan barınağı var? Sadece 237 tane barınak görünüyor ve barınakların da mevcut kapasiteleri ve ne durumda olduğu meçhul. Peki sokaklarda kaç tane köpek var? Net sayı bilinmiyor ama milyonların üzerinde olduğu kesin. Matematik hesabını siz yapın ve eğer böyle bir yasa çıkarsa ne olacağını düşünün. Bunun adı toplu katliam olur. Bu olayı gerçekten nasıl çözeriz boyutunda ise yapılması gerekenler ortada.

Öncelikle bu hayvanlar kayıt altına alınmalı, aşılanmalı ve kısırlaştırılmalı. Mevcut barınakların şartları iyileştirilmeli ve yenileri eklenmeli, sivil toplum kuruluşlarıyla hayvanseverlerle el ele verilmeli. Burada bir parantez açmak istiyorum hayvanseverlik sadece kendi hayvanını sevmek ya da onun menfaatlerini gözetmek değil. Tüm hayvanların haklarını, yaşam koşullarını gözetmektir.

Sahiplendirme kısmı da çok önemli; bu kadar hayvanın sokaklara terk edilmesinin de sebebi bu. Bu hayvanlardan kurtulmak için değil gerçekten o hayvana sıcak bir yuva verebilecek bunu yaparken de diğer insanların alanını gasp etmeden, rahatsız etmeden o hayvanın bütün sorumluluğunu alabilecek insanlar seçilmeli. O bilinç yerleştirilmeli. Yoksa o hayvanlar iki gün sonra yine sokaklara terk edilecek.

Gerçekten bu sorunu çözmek istiyorsanız yaklaşımınız bu olmalı. Bu sorun bir günde ortaya çıkmadığı gibi bir günde de çözüme kavuşamaz. Bu şartlar altında sağlam politikalarla sağlam adımlarla her canlının yaşam hakkını koruyarak çözüme ulaşırsınız.