Nerede olacak; hiçbir yerde! Ne böyle bir park var ve ne de isim!

Peki, nereden çıktı böyle bir şey?

Anlatayım efendim; ben uzun zamandır bu Hıdırlık Sokak'taki atölyemde resimler yaparken, bir taraftan da Kaleiçi'ni gözlemliyorum.

'Güzel ve temiz bir Kaleiçi' sloganım var.

Bu amaçla çoğu kimsenin farkına varmadıkları ya da varmak istemedikleri ufak tefek çirkinliklerin giderilmesi için 'notlar' alıp; yazarak ilgililerin dikkatini çekmeye çalışıyorum. Bazen dikkate alınıyorum, bazen de alınmıyorum. Ama ben sabırla sizler ve Kaleiçi'ne faydalı olacak konuları; yazarak ve fotoğraflayarak paylaşıyorum.

Kaleiçi esnafı ve bu paylaşımlarımı faydalı bulup her zaman bana; 'like' gönderiyorlar.

Geçmiş yazılarıma eğer sizler de göz atsanız; umarım sizler de bana bir 'like' göndereceksiniz.

Bizim sokakta gezenler; ya Karaoğlan Parkı'na giderler ya da Yat Limanı'na.

Bu gezenlerin birçoğu;

'İşte bu ev Tarık Tarcan'ın evi.'

'Ben onu burada gördüm.'

'Sinema ve TV'den tanıyoruz.' diye konuştuklarını hep duyarım.

Hatta bezen gelip bana sorarlar:

'Tarık Tarcan'ın evi hangisi?' diye.

Antalya Kaleiçi'nde Hıdırlık Kulesi'ne yakın bir evi olan Tarık Tarcan'a Antalyalılar; sokakta karşılaşıp selamlaşırlar.

BEN DE TANIŞTIM

Uzaktan tanıdığım Tarık Tarcan'la atölyemin önünde tanıştığım da bütün ön yargılarım uçup gitti.

Ne kadar beyefendi. Ne kadar saygılı. Ne kadar bilgili. Ve ne Kadar mütevazı bir insandı.

Ara sıra uğrayıp sohbet eder ve hal hatırımı sorar.

Hiç unutmuyorum; beni saç sakal iyice uzamış vaziyette görünce:

'Ver bakalım fotoğraf makinesini Romalılara benzemişsin!'

Ve benim fotoğrafımı değişik açılardan çekmeye başladı.

Tarık Tarcan Kaleiçi'ni sevmiş ve burada yaşamakta olan bir şöhret. Maalesef varlığını kıskananlar onu görmemezlikten gelmekte ve onu birçok sanatsal etkinliklerde değerlenmemektedir.

Zaman geçiyor. Antalya Kaleiçi'nde yaşayan bu sanatçımıza birazcık olsun 'vefa' gösterelim ve 'Keçili Park' olarak saçma isimle anılan bu parkın adını gelin değiştirelim:

'TARIK TARCAN PARKI' olsun.

Öyle umuyorum ki; eğer biz bu ismi bu parka verirsek Kaleiçi'ne ve bu parkı görmeye binlerce insan gelecektir.

Sayın Belediye Başkanımızdan buna destek vermesini ve onaylamasını bekliyoruz.

Not: Bu proje tamamen benim gönlümden geçen bir fikir olup; bir esnafımızın da beni desteklemesiyle oluşmuştur.

::: :::

2022'DE KALEİÇİ

Eğer idarecilerimiz: 'Yeter artık bu 'çok başlılık' bitsin' derler ve Kaleiçi'nin her türlü idari ve sosyal sorunlarını 'bir Kurum'a' verirlerse; '2022 yılında Kaleiçi değişecektir' diyebilirim.

Vermezlerse; hani derler ya 'Aynı tas, aynı hamam' gibi olacaktır. Zaman geçmesine rağmen; yapılamayan, onarılamayan ve alınamayan kararlar yüzünden Kaleiçi'nin çehresi fazla değişmeyecektir.

Bir tarafta 'Kaliteli-zengin bir Kaleiçi' projesini kurmaya çalışanlarla; bir tarafta 'ölse de helvasını yesek' diye düşünen ve Kaleiçi'ni geçmiş tarihine gömüp; 'Kale dışı' projeleri uygulamak isteyenler var!

Zamana bağlı bu fikirleri beklemeye gerek yok!

Ortada bir tarihi Kaleiçi var. Sorunları belli. Ama sorunları dediysem illa da 'esnaf' gözünden bakılmamalıdır Kaleiçi'ne.

Önce tarihi yapısına uygun bir Kaleiçi imajı ortaya konulmalı ve 'esnaf' buna göre değerlendirilmelidir.

Şimdi yapılmayan ve resmi makamlarca 'Kaleiçi' konulu birçok toplantılar yapıldı, bitti!

Netice: 'Hiç' yani 'sıfır' yani ortada uygulanan hiçbir şey yok. O toplantıları yapanlar da 'tayin' olup gidince; söylenenler ve yapılması umulan fikirler de uçup gidiyor netice olarak!

Bir taraftan 'yenilendiği sanılan' Kaleiçi'nin; bir taraftan nasıl da 'dejenere' olup kendi tarihi ve kültürel varlıklarını kayıp etmesine tanık oluyoruz.

Biliyoruz ki Kaleiçi'nde tek bir mülkiyet yok. Her ada ve parselde kayıtlı olan tüm mülklerin birer sahipleri var!

Ama bu mülk sahipleri 'milyon TL' değerindeki konaklarına sahip çıkmıyorlar! Bu çok saçma. Mesela, Kandiller Sokak'ta yanmış yıkılmış birkaç konak var. En az 15-20 senedir öyle pislikler içinde duruyor.

2022 yılına buna benzer çirkinliklerle giriyoruz.

İşte ben bu yüzden mutsuzum.

Geçen yıllarda yapılamayanların 'acil' yapılıp; Kaleiçi kurtarılmalıdır.

Benim fikirlerim var; yazar olarak, sanatçı olarak ve vatandaş olarak. Etkim ve yetkim yok.

Hani bir yer sorana 'yol tarif' edersiniz ya; işte ben öyle sizlere 'yol tarifi' yapıyorum.

Bu yolda gidecek olanlar sizlersiniz.

Hoş geldin 2022…