Yeşil Göl, Antalya’nın en yüksek zirvelerinden biri olan Akdağ’ın yamacında bulunuyor. Elmalı'ya 30, Kaş'a 60 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen nedense burası Kaş’a bağlı.
Elmalı’dan sonra Kaş-Fethiye yoluna sapıp Akçay’ı da geçtikten sonra Gömbe tabelasından sağa giriyorsunuz. Küçük bir yerleşim yeri olan Gömbe’den yükselmeye başlıyorsunuz. Burası şirin, yemyeşil bir yerleşim yeri, tamamen bayıra kurulmuş, dapdaracık bir yoldan tırmanarak çıkıyorsunuz. Yolun bir tarafında arık var, sanırım buradan köylüler bahçelerini suluyorlar. Köy boyu bize ceviz ağaçları, armut, kiraz ve asmalar eşlik ediyor. Yol kenarında bahçesinin ürünlerini satan köylüler de var. Burası kokulu elmasıyla meşhur bir yer. Bildiğimiz yaz elması gibi görünüyor ama inanılmaz bir kokusu var. Bu elmanın coğrafi işareti yoksa çok yazık. Ben hayatımda böyle güzel kokan, lezzetli bir elma yemedim. Sanki elma, armut, şeftali karışımı bir kokuya sahip, buram buram kokuyor.
Köyden çıkıp yükselmeye devam ettiğimizde yeşillik azaldığı gibi yol da iyice bozuluyor. Yolun sol aşağı kısmında piknikçileri görüyoruz. Piknikçilik bizim coğrafyada gerçekten bir kültür, adamlar azıcık bir su birikintisi görsün hemen çöküyorlar. Buraya kadar normal araçlarla gelinebilir ama buradan sonra yol iyice bozuluyor. Normalde gölün yanına kadar araçla gelinebiliyordu fakat kısa bir süre önce off-road aracıyla göle girip bir de bunu sosyal medyadan paylaşan arkadaş yüzünden yol kapatıldı. Aracınızı park edip 5 dakika yürüyerek göle ulaşabiliyorsunuz.
Hani bazen insanları anlamakta güçlük çekiyorum; arabanla göle girince ne oluyor? Bu tiplerle her yerde karşılaşır olduk. Bir şeyi de amacında kullanın be arkadaşım. Ne öyle her yere dalıyorsunuz? Böylesi güzel yerleri insanlardan nasıl koruyacağız bilmiyorum. Yolu kapatmaları çok da iyi olmuş ve çok şükür ki insanımız tembel, arabayla doğmuşlar. Arabalarını yanlarına çekemeyince bu tarz yerleri tercih etmiyorlar. Binlerce şükür.
Kaş’a bağlı olduğunu söylemiştim ama hiç çöp konteyneri falan görmedim. Tamam yol çok kötü de çöpler nereye atılacak?
Gölün etrafında üç-beş ağaç var ve kenardan suyun battığını görebiliyorsunuz. Burası bir krater gölü. 3024 metre yükseklikteki Akdağ’ın doğu yamacında tahmini 1900 metrede yer alıyor. Dağdan gelen kar suları burada birikip fazlası Gömbe’ye bereket olarak akıyor. Pazar olmasına rağmen çok kalabalık değildi. Sessiz sakin ve huzurlu bir yerdi. Hemen kenarına oturup dağı izlemek fazlasıyla büyüleyiciydi. "Burada gölün ne işi var" sorusunu sorduruyordu. Çölde serap görmüş gibiydik, çıplaklığın ortasında yemyeşil bir göl, oldukça dinlendiriciydi.
Gölden sonra buraya gelip de Uçansu Şelalesi'ni görmeden gitmek olmazdı. Bir sonraki yazım Uçansu Şelalesi…
