Fikir ayrılıklarımız olmasına karşın mesleğindeki başarılarına ve emeğine her zaman saygı duyduğum arkadaşlarım oldu.

Sosyal medyadan arkadaşım Nurettin Durmuş, kendisini ‘Neden hepsi birbirinden bu kadar farklı benim arkadaşlarımın, neden bazıları sıra dışı?’ diye sorgulamış ve ‘Biri arkadaşımsa diğeriyle nasıl anlaşabiliyorum?’ diye sormuş. Öyle ya hepimizin arkadaşları farklı olsa da sonunda arkadaşız işte. Nurettin Durmuş bu farkları şöyle izaha çalışmış;

‘Galiba onların hepsi içimdeki çok farklı ‘Ben’leri gün ışığına çıkarıyor da ondan.

-Biriyle uslu, kibar oluyorum.

-Diğeriyle şakalar yapıyorum.

-Biriyle oturup ciddi ciddi konuşuyorum.

-Diğeriyle saçma sapan şeylere kıkırdıyorum.

-Biriyle oturup çay içiyorum.

-Diğeriyle dans ediyorum.

-Birinin derdini dinleyip öğüt veriyorum.

-Diğerinin bana verdiği öğütleri dinliyorum.

Sanki hepsi bir bulmacanın parçaları gibi!

Tamamlayınca ortaya bir hazine çıkıyor;

Arkadaş hazinesi!

Beni bazen benden daha iyi anlayan, iyi günümde, kötü gönümde beni yalnız bırakmayan arkadaşlarım. Hepsi farklı günlerde aldığım rengârenk Antidepresanlarım sanki.’

***

Barış Manço, Fransa'da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur. Küstah bir spiker Barış Manço ile dalga geçmektedir. Sürekli, Türklerin vahşi ve barbar olduğunu ima etmektedir. Barış Manço daha fazla dayanamaz ve spikere ‘Yanınızda kâğıt para var mı?’ diye sorar. Bu soruya spiker şaşırır ve ‘Evet var ama ne olacak’ der. Barış Manço ısrar edince spiker cebindeki kâğıt paraları çıkartır. Barış Manço spikere sorar: ‘Paranızda fotoğrafı olan kişi kim?’ Spiker: ‘General’

Barış Manço diğer paralardaki fotoğrafları olan kişileri de sorar, spikerin verdiği cevaplar hep aynıdır, ‘General, Amiral, Komutan’

Barış Manço cebinden Türk paralarını çıkarır ve der ki;

‘Bu parada fotoğrafı olan kişi Mehmet Akif Ersoy'dur. Şairdir. Bu fotoğraftaki kişi Mevlana'dır. Düşünürdür. Bu parada fotoğrafı olan kişi Fatih Sultan Mehmet'tir. Adaletin sembolüdür. Bu paradaki kişi ise Atatürk'tür. Yurtta barış, dünyada barış diyen kişidir.

Bizim paralarımız bunlar. Biz Türkler paralarımızın arkasına şairlerimizin, düşünürlerimizin, bilim adamalarımızın fotoğraflarını bastık. Siz Fransızlar paralarınızın arkasına hep savaş adamlarının fotoğraflarını basmışsınız!’ der.

Barış Manço'nun bu müthiş cevabından sonra televizyon yöneticileri canlı yayını keserler ve spikeri yayından alırlar, başka bir spiker yerine gelir ve canlı yayın yeniden başlar, yeni spiker Barış Manço ve Türklerden özür diler. Ölümünün 25’inci yıldönümünde sevgiyle anıyorum.

***

Şu söz, Hindistan Bağımsızlık Hareketinin Siyasi ve Ruhani lideri Mahatma Gandhi’nindir;

‘Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar, fakat herkesin hırsını karşılamaya yetecek olanı değil.’

Antalya’da ürünleri ile dünya piyasalarında haklı bir yer edinen öz sermayeli bir Türk şirketin fabrika binası girişinde yazılı şu sözleri not etmişim;

‘Dünyamızın karşı karşıya olduğu en büyük tehlike, O’nu başkasının kurtaracağına inanmaktır.

Daha iyi bir Dünya’ya, daha iyi bir geleceğe inanıyor, dünyanın bizim için yaptığından daha fazlasını ona geri vermek için çalışıyoruz.

Seçeneklerimizi ve sınırlarımızı zorlamak ve aşmak için, yaşamın içine cesaretle dalıyoruz. Sürekli öğrenerek, kendini geliştirerek ve her anından zevk alarak, inandığımız değerleri adım adım inşa ediyoruz.

Başarıyı bütünün iyiliğinde arıyor, bilinmeyene adım atmaktan korkmuyoruz.

Hep yeni, daha iyi ve özgün olanı bulmak için araştırıyor, öğrendiklerimizi, keşfettiklerimizi, tüm dünya ile paylaşıyoruz.’