Ben gençleri çok ama çok seviyorum.

Bayılıyorum onlara.

Esprilerine, kavgalarına, hırçınlıklarına, sevdalarına, utangaçlıklarına, vurdumduymazlık içindeki duygusallıklarına, kişiliklerini savunma çabalarına, bellerinden düşen yırtık jeanlerine, omuzlarına inen kıvırcık saçlarına, üniversitede okumanın verdiği ukalalıklarına, birbirleri arasında kullandıklarını kuş dili gibi kelimelerine, kulaklarındaki küpelere, burunlarındaki hızmalarına, neyi nerede savunacaklarını bilememenin neden olduğu çelişkilerine, bir an önce yetişkin olabilmek için gösterdikleri çabalarına, birey olduklarını kanıtlamak için kan ter içinde kalmalarına bayılıyorum.

Öyle ki bana 'abla' demelerini bile yasakladım!

Sadece 20 yaş altı 'abla' diyebilir.

Kendimi onlardan biri gibi görmemi sağlıyor bu yasağım.

Çünkü gençlik eğlenceli bir şey.

Bir daha yaşanmayacak olan çocukluğumuz gibi.

Varsın hata yapsınlar.

Gözyaşı döksünler.

Sevdalansınlar.

Doğruyu başkalarının el feneriyle değil kendi ışıkları ile bulsunlar.

Pişsinler.

Olsunlar.

Ve en önemlisi sevdikleri işi yapsınlar.

* * *

Bugünlerde anne ve babalar üniversite tercihi yapan çocuklarından daha heyecanlı ve telaşlı. Elbette her anne ve baba çocuğunun iyi bir mesleği olsun, mutlu olsun istiyor. Ama bazen çocuklar sadece anne ve babaları mutlu olsun diye istemedikleri bölümleri tercih edebiliyor. Laf aramızda bazen dedeler ve nineler de bu konuda söz sahibi olabiliyor!

Yıllar öncesinden bir anımı paylaşmak istiyorum sizlerle.

Üniversitesi kazandığım günün hikayesi bu.

* * *

-Nineee...Üniversiteyi kazandımmmm!!!

- (Sevinçle) Doktor mu olacaksın?

-Yok nine… Güzel Sanatlar'ı kazandım. Sanat okuyacağım.

- (Sessizlik)…Ne olacaksın peki?

-Seramik sanatçısı olacağım!

-(Burun bükerek) Purut (çömlek) yapmak için üniversite okumaya ne lüzum var? Bizim memlekette öyle iyi ustalar var ki sana öğretirlerdi purut yapmayı...

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ni kazandığım gün ninemin hoşnutsuzluğuydu bu.

Nurda yat ninem.

Purut yapmak için üniversitede 4 yıl okuyup üstüne bir de yüksek lisans yaptım ama haberci oldum sonunda.

Bunu görebilseydin hoşuna gider miydi?