Ermeni asıllı opera sanatçısı bir anne ile (Toto Karaca), tiyatro sanatçısı Azeri bir babanın (Mehmet İbrahim Karaca) oğlu. Bir derviş, bir Anadolu Rock’çusu. Muhtıra, darbe ve vatansızlıkla geçen uzun yıllar. 8 Şubat 2024, Cem Karaca’nın ölümünün 20’nci yıl dönümü.

Doktor ya da mühendis olmayı isterken, bir genç kızı etkilemek için sokak ortasında söylediği şarkının, müzik kariyerinin başlangıcı olduğu söylense de Batı müziği aletleri ile Anadolu müziği yapma kararı alması profesyonelliğe attığı ilk adım oldu. Apaşlar grubuyla çalışmaya başladı. Bir plak şirketinde tanışıp sıkı dost olduğu Âşık Mahsuni Şerif'in türkülerini repertuvarına aldı.

Emrah, Hudey, Vahşet ve Bang Bang-Bir Anadolu Hikâyesi adlı eserlerinin olduğu bir 45'lik çıkardı. Türkiye'deki en önemli popüler müzik eserlerinden birisi olarak nitelendirilen ve bir kuşağın dillerden düşmeyen Resimdeki Gözyaşları şarkısını okudu. 12 Mart Muhtırasının verildiği dönemde ‘Oy Gülüm Oy’ plağı toplatıldı.

Namus Belası, Gurbet, Tamirci Çırağı, Kavga, Parka, İhtarname, Yoksulluk Kader olmaz, İşçi Marşı, Maden Ocağının Dibinde adlı şarkıları halen dillerde olan Cem Karaca’nın zirve yapmış eserleridir.

Türkiye'deki politik gerginliğin, karmaşanın ve kamplaşmanın en üst düzeye çıktığı 1979'da, ‘1 Mayıs Marşı’ plağı nedeniyle yargılanan, konserleri olaylı biten usta sanatçı Almanya'ya gitti. Hakkında açılan davadan ceza alacağına kesin gözüyle bakılan Cem Karaca, yurda dönmedi. Karaca, 7 Nisan 1980'de kaybettiği babası Mehmet Karaca'nın cenazesine de katılamadı.

Cem Karaca, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra 6 Ocak 1983'te vatandaşlıktan çıkarıldı.

Başka bir ülkenin vatandaşlığına geçmeyi tercih etmeyen sanatçı, Birleşmiş Milletlerin vatansızlar için sağladığı pasaportla hayatını sürdürdü. 27 Haziran 1987'de yurda döndü.

Tedirgin bir şekilde ülkeye döndüğünde bir polis tarafından "Yurdunuza hoş geldiniz" şeklinde karşılanan Cem Karaca, ertesi gün duruşmaya çıkmak için yargılandığı Fethiye'ye gitti. Duruşmada aklandı.

Cahit Berkay ve Uğur Dikmen ile sürdüren Karaca, "Rap Diye Rap Rap, Islak Islak, Kerkük Zindanı, Bindik bir Alamete’ gibi şarkılarla yoluna devam eden Cem Karaca yasaklı olduğu TRT'de 1994'te "Raptiye" isimli program yaptı.

Annesi Toto Karaca'dan dolayı da Ermeni müziğiyle ilgili olan sanatçının son dönemi de sayılan bu yıllarda, Töre, Sevda kuşun kanadında, Dur Be Yeter şarkılarını Türkçe okudu.

8 Şubat 2004'te kaldırıldığı hastanede vefat etti.

***

Cem Karaca’nın Gözyaşları

Yüksel Aksu’nun yönettiği ‘Cem Karaca’nın Gözyaşları’ adlı film gösterime girdi. Cem Karaca’nın eşinin filme dava açtığını okudum. Dönem/Biyografi filmi çekmek zordur. Dönem filmlerinde toplumu memnun etmek de kolay değildir. Ben filmi, oyuncuların oyunculuklarından ziyade Cem Karaca’nın yaşadığı o muhtıra ve 12 Eylül döneminde neler yaşadı, yaşandı gerçeklere, belgelere dayandırılarak verildi mi onu merak ediyorum.