Alman düşünür, yazar ve eğitmen Arthur Schopenhauer'in söylediği güzel sözler arasında ilk sıralarda yer alır; 'Her gün küçük bir yaşamdır, her uyanış ve yataktan kalkış, küçük bir doğumdur, her taze sabah küçük bir gençlik ve her yatağa gidiş ve uyuyuş küçük bir ölümdür.'

Değerini anlayamadığımız cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz. Onca kavga, çatışma arsında hayatımıza anlam katacak değerleri kazanmayı hep erteliyoruz. Oysa her yatağa gidişimiz ve uyumamız küçük bir ölüm.

TV kanallarında sözüm ona bilim adamı kisvesi altındaki siyaset cambazlarının toplumu ayrıştıran ve bölen söylemlerini dinlerken bu ülkenin insanlarının geleceğine olan iyimserliğim giderek kayboluyor, hayallerim kabusa dönüşüyor. Oysa hepimiz, Türkiye'nin demokratik, çağdaş ve ekonomik açıdan başarılı, kalkınmış bir ülke olmasını istiyoruz, istemeliyiz. Hepimiz bu topraklarda doğduk, büyüdük, yaşıyoruz. Bu cennet vatan için can verdi atalarımız. Ne için? Bizler bu ülkede rahat ve huzur içinde yaşayalım diye. Türkiye'nin başarılı bir ülke olabilmesi için öncelikle hukukun üstünlüğüne ve sağduyuya ihtiyacı bulunuyor.

Aslında hepimiz, şiirin güzel sesi Cahit Sıtkı Tarancı'nın istediği gibi bir memleket istemiyor muyuz?

'Memleket isterim / Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun./ Memleket isterim / Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. / Memleket isterim / Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikayet ölümden olsun.'

BELEDİYELER MASASI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 30 büyükşehir belediye başkanını davet ettiği Ankara'daki buluşmada Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek bir sorunu daha çözmüş.

Cumhurbaşkanı ile yaklaşık 10 dakika özel bir görüşme yapan Böcek, Antalya'nın sorunlarını içeren bir dosyayı Cumhurbaşkanı'na ilettikten sonra uzun süredir özel kalem statüsünden ataması için bakanlığa yazışmalar yaptığını belirttiği sağ kolu Cansel Çevikol Tuncer'in işlemlerinin hızlandırılması için destek istemiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan da 'olur' talimatıyla Tuncer'in memuriyet atamasını gerçekleştirmiş. Tuncer böylece genel sekreter koltuğuna oturmuş.

Yalnız Cumhurbaşkanı her talebin kendisine getirilmesi yerine, ilgili bakanlıklara vereceği bir talimatla, bakanlıklarla belediyeler ilişkileri iyileştirecek ve geliştirecek bir 'Belediyeler Masası' kurmalarını isteyebilir. Bakanlıklar, bu istekleri dikkate alabilir, sorunlar Cumhurbaşkanı'na gitmeden giderilebilir. Böylece iktidarla muhalefet arasında belediyeler kanlıyla barış, huzur ve güvenliğin temelleri atılmış olur.

Türkiye kazanır.

Hayırlı Cumalar.