Bundan tam 47 yıl önce; 'Bir mitinge gider gibi gideceğim idama. Önce gidip orada oturacak, bir sigara yakacağım, sonra demli, güzel bir çay içeceğim. Haa bak, Rodrigo'nun o ünlü Gitar Konçertosu'nu da dinlemek isterim orada. Sanırım asılacak bir insanın son isteğini geri çevirmezler'diyecekti. 1972 yılının 6 Mayıs'ında asılmadan önce Deniz Gezmiş'in bu son isteklerinin hiçbiri yerine getirilmeyecekti.

Ne sigara, ne çay içebildi, ne de Rodrigo'nun Gitar Konçertosu'nu dinleyebildi.Ölümünden sonra çok sordular, araştırdılar; 'Anarşist miydi, yoksa kahraman mı?'... Bana göre her ikisiydi; Anarşist ruhlu kahraman!O gitar konçertosunu bana sevdiren Deniz Gezmiş olmuştur. Konçertonun öyküsü içinde bir Türk kadının, ışık olduğu kör bir besteci ve faşizm vardır. Faşizm kaybeder. Konçerto tek bir gitar sesi ile devam eder. O nedenle gitar umudun ve direnişin sesidir.

O günlerde konu arayan ressam Picasso, gazetelerden öğrendiği ve çok etkilendiği, bombalanan şehir Guernica'yı işleyen dev bir tablo yapmaya karar verir. Guernica, yaklaşık 3,5 metre yüksekliği ve 7,8 metre genişliği ile dikkat çekici büyüklükte bir tuval üzerine, sadece siyah ve beyaz renklerde yağlı boya ile yapılır. Tabloyu gören faşist bir Alman askeri, Picasso'ya, 'Bu muazzam, tabloyu siz mi yaptınız' diye sorduğunda ressamın 'Hayır, siz' dediği anlatılır. Picasso'nun koyduğu koşullar nedeniyle tablo, Franko ölene kadar İspanya'ya gönderilmez, bu süreçte değişik yer ve ülkelerde sergilenir, ancak ülkeyi bir demir yumrukla yöneten generalin 1975'te ölümünden sonra İspanya'ya verilir.

Bu konçertoda, tam bağımsız Türkiye diyerek sokağa dökülen, hiç kazanamayacakları açık seçik görülen bir kavgada koca bir devlete kafa tutan, orantısız güçlerle silahlı mücadeleye kalkışanve tek kişiyi bile öldürmeden ölüme gidenlerin hüznü vardır.

Torunum Sarp Ali sayesinde yeni dostlar kazanıyorum. Sarp Ali parkta bir kız çocuğu ile oynarken ben o çocuğun 30'lu yaşlardakibabası ilesohbet ediyorum. Daha ilk tanışmamızda o delikanlıdan kendisinin iktidar partisinin üyesi olduğunu ancak benim kuşağa da hayran olduğunu öğreniyorum. Söz ettiği kuşak 68'liler. Bugün yandaşı olduğu siyasetin kurucularının da karşı olduğu kuşaktır 68... 'Neden hayransın?' diyorum. 'Amerika'ya kafa tutmuştunuz.'

Delikanlıya 'Evet' dedim, böyle dedikleri için vatan haini diye yaftalandılar, idam yaftalarına da 'Anayasayı ilga' diye yazdılar.

Delikanlıya; 'Onlar bizim ışığımızdı' dedim.

Bugün hüznümü yaşıyorum.