Kulağa nasıl da hoş geliyor değil mi? Emekli banka promosyonları güncellenmiş. Denilen o ki emekli promosyonunda bankalar güncel kampanyalarını duyurmaya başlarken promosyonu da 15 bin TL’ye kadar yükseltmiş. Yani bankalar promosyon yarışına, emekli de promosyon arayışına girmiş. Emekli maaşı banka promosyonu güncel tutar listesi, şimdilerde emekliler tarafından didik didik araştırılıyormuş. 'Promosyon kampanyası ne kadar', 'en yüksek promosyonu hangi banka veriyor' falan. Hal böyle olunca da emekli, banka banka dolaşır olmuştur.

***

Emeklilerin banka promosyon tutarı yeni güncelleme ile 12 ila 15 bin liraya dayanmış, bankalar işini bilir. SSK, BAĞ-KUR ve kamu emeklilerinin aylıkları, Ocak ayından itibaren yüzde 49 küsur oranında zamlandı ya, emekli maaşlarının yükselmesi ile bankalar da promosyonları güncelledi! Şimdi emekliye düşen görev, en yüksek emekli promosyonunu veren bankayı araştırmak. Sonrasında da banka müdürü ile hoş sohbet, ardından gelsin promosyon muhabbeti. Zaten emekliler maaşlarını istedikleri bankadan almıyor mu? O zaman emeklinin paşa gönlü bilir.

***

Diyerek promosyon konusuna noktayı koyalım. Ve gelelim şu bizim düşmeye niyeti olmayan enflasyona. Milletin alım gücü giderek düşerken yüksek enflasyona karşı hangi önlem alınacak? Zira konu pehlivan tefrikasına dönmüş 'enflasyon düştü, düşüyor, düşecek' hani ne zaman? Tüketiciye göre ise gerçeği yansıtmayan enflasyon rakamları manipüle edilir olmuş. Vatandaşın cebinde para kalmamış. Millet her ağzını açtığında, paranın pul olduğundan yakınır olmuş. Bu yaşam pahalılığı, artan gıda fiyatları bezdirmiş. Gelmekte olan Ramazan ayı ama kimsenin ağzının tadı tuzu kalmamış. Ne bu kardeşim ete kemiğe zam. Enflasyon tüketiciye fiyat algısını unutturur olmuş. Nereye kadar gider bu durum?

***

Alın işte dövizdeki artış, ithal malı tüm bakliyat ürünlerini vurmuş. Mercimeğin, nohudun, kuru fasulyenin fiyatları almış başını gitmiş. Tarım politikalarını eleştiren uzmanlara göre ‘kamu, üretimden elini ayağını çekmiş, piyasa özel sektöre kalmış’. Bir tarım ülkesi olan ülkemizde patates, kuru soğan, mısır, mercimek, kuru fasulye, nohut muhabbeti yapar olmuşsak. Siz enflasyonu pazarda görün bir de. Mevsim sebze ve meyvelerinin yanına yaklaşılmıyor. Süt ve süt ürünlerinin etiketi almış başımı gitmiş. Kırmızı et mi? Ona hiç girmeyelim, zira kırmızı et dokunulmazlığını ilan etmiş!..