Bisiklet tercihinde ilk adım amacımız... Bisikleti hangi amaçla kullanacağınızı belirleyip ona göre tercih yapmalısınız. Kendi bisiklet yolculuğumda benim ilk amacım bisiklet sürmeyi öğrenmek olduğu için bu amaca en uygun model olan dağ bisikletiyle (MTB) başladım. Niye dağ bisikleti? Öğrenme ve tam hakimiyet için denge çok önemli. Dağ bisikletlerinin kalın ve dişli tekerlekleri bu amaca gayet uygun. Dağ bisikletimi şehir içi turlarımda ya da arazide rahatça kullanırken uzun mesafelerde çok da iyi bir tercih olmadığını deneyimledim ve buna uygun bir arayış içerisine girdim.

Bisiklet dünyası birçok çeşit ve modelle çok renkli bir dünya. Başlangıç yaptıktan sonra ilerleyebilmek için yine amaçlar doğrultusunda arayışlara giriyorsunuz. Ama bu arayışlarda sağlıklı ve sıralı başlangıçlar yapmalısınız. Uzun yollar yapmak istediğim için artık bana yol/yarış bisikleti lazımdı. Farklı bir tür, fazlasıyla yabancı olduğum bambaşka bir dünya, tecrübesizliğimden ve bilgisizliğimden dolayı karanlık bir dünyada buldum kendimi.

İnsan karanlıkta kaldığı zaman küçük bir ışık süzmesine ihtiyaç duyar ve bu ışık süzmesini takip ederek aydınlığa ulaşır. Benim de bu arayışımda o küçük ışık süzmesini bulmam gerekiyordu. Bu yolculukta hatalar yapmadan, hırpalanmadan ilerleyebilmek için bir rehbere ihtiyacım vardı ve kendimi spotbike.07’ta buldum.

Spotbike.07  Soğuksu’da mahalle arasında bir bisikletçi. Bisikletçi dediğime aldırmayın burası bildiğiniz hiçbir bisikletçiye benzemiyor. Sözde ben de bisiklet biniyordum ama muhabbete çok Fransız kaldım. “Bu adamlar ne diyor” demekten kendimi alamadım.

Zafer abiyle tanışınca ihtiyaç duyduğum, yolumu aydınlatacak o ışık süzmesini, rehberimi bulduğumu anladım.

Zafer abi Türkiye’de profesyonel anlamda ‘Bike Fit’  işini hakkıyla yapan sayılı kişilerden biri ve Antalya’da tek isim. Kendisi de eski milli sporcu ve milli takım antrenörlüğü yapmış, Avrupa'da birçok takıma sporcu yetiştirmiş, bu işe gönül vermiş son derece mütevazı bir insan. Ben küçük bir ışık süzmesi ararken kendimi bir anda aydınlıkta buluverdim.

İlk defa duyduğum bu ‘Bike Fit’ bütün sorularıma cevap olacak gibi görünüyor.

Bike Fit, kısaca bisikletin, sürücünün vücuduna uygun olarak baştan düzenlenmesi anlamına geliyor. Anatomik olarak her bir birey özeldir ve hiçbir bisiklet firması kişiye özel bisiklet yapmaz. Ölçüler standarttır ama Bike Fit bisikleti öyle bir ayarlar ki artık o bisiklet size özeldir. Bisikleti vücudumuzun bir parçasıymış gibi kullanmamızı sağlar. Öyle ki açıları vücudumuza uygun olarak düzenlenmiş bir bisiklet, hem konfor hem de performans anlamında bizi yukarı taşır.

Bugüne kadar biz bisiklete uyum sağlamaya çalıştık, onun da bize dönüşü kol ağrısı, sırt ağrısı, bel ağrısı, bacak ağrısı hatta sakatlıklar oldu. Bununla da kalmadı onca emeğe rağmen düşük performanslar, hayal kırıklıkları… Artık bisikletten kaynaklı sorunlar yaşamayacaksınız.

Yol bisikleti tercihinde, ağırlık çok önemli bir faktör ve bisikletin yapımında kullanılan metal bu ağırlığı belirliyor. Kullanılan metaller ağırdan hafife demir, alüminyum, karbon; fiyatlar da buna paralel yükseliyor. Zafer abi, yol bisikleti tercihimde "Alüminyum mu karbon mu" soruma “Alüminyum” cevabını verdi. Bisikleti hak etmek ve hakkını vermek tabirleriyle tanıştım. Alüminyum bisikletin hakkını verdikten sonra karbonu hak etmem gerekiyordu. Metali seçtikten sonra sıra geldi en önemli unsurlara. Bir sonraki yazımda bisikleti tamamen benim ölçülerime göre ayarlıyoruz. 'Bike Fit'e merhaba…