Havalar iyice saldı, yürüyüşçülerin yola çıkma vakti geldi. Yürüyüşçülerin yüzlerini güldüren güzel gelişmeler var. Böylesi güzel bir coğrafyada yürüyüş rotalarının azlığı üzücü olsa da elini taşın altına koyup güzel işler yapmaya çalışan, uğraşan, didinen insanların sayısının artması da sevindirici.

Yeni bir yürüyüş rotası keşfettim;  ‘Efeler Yolu’... "Bu yol efelerin yolu" diye başlıyor hikaye, tam bir meydan okuma. Efeler diyarında, efelerin efsaneler yazdığı dağlarda, efelerin izlerini takip eden bir rota. Fikir güzel, bölgenin önemli bir unsurunu ön plana çıkartmışlar. İzmir'in Bornova ilçesinden başlayarak Nif Dağı ve Bozdağ sıradağlarını geçerek Kiraz'ın yaylalarını dönen ve devamında Aydın sıradağları üzerinden Efes-Selçuk'ta bulunan Meryem Ana'da sonlanan, 500 kilometrelik, 28 etaplı, tamamı işaretlenmiş bir kültür rotası. Projeyi hayata geçiren ekip güzel bir çalışmaya imza atmış. Diğer yürüyüş rotalarındaki eksiklikleri tespit ederek yaşanan olumsuzlukları göz önünde bulundurarak dünyada bu tarz parkurlardaki sisteme paralel bir sistem oluşturmaya çalışmışlar.

Yürüyüşlerde sıkça karşımıza çıkan sorunları ya da keşke dediğimiz şeyleri ele alıp sistemleştirmişler. Okuduklarım güzel şeyler ama yürümeden teorinin ne kadarını hayata geçirmişler bilemem. Parkurları canlı tutacak kişiler de yürüyüşçülerdir. Yoksa açılan yollar kaybolur gider.

Parkura baktığınızda sabah bir köyden yola çıkıyorsunuz, akşamına başka bir köye varıyorsunuz. Böyle böyle köy köy gezerek rotayı bitiriyorsunuz. Güzel amaçlarla yola çıkılmış bir proje. En güzel tarafı köylerdeki kültürel, tarihi, arkeolojik değerleri korumak ve tanıtmak. Etap uzunlukları 14-24 kilometre arasında, orta-zor-çok zor derecelendirilmiş. Mesafeler uzun, şahsen kamp yüküyle eğime bağlı olarak 15 kilometrenin üzerinde yol almaktan çok hoşlanmıyorum.

Her köyde bu oluşuma destek en az bir adet Efeler Yolu dostu işletme bulunuyor. Bu işletmeler konaklama, barınma, yeme içme gibi sorunlarınızı çözecek sorumlu kişiler. Yürüyüşlerde bu çok önemli bir detaydır. Sonuçta bölgeyi en iyi yöre halkı bilir ve ihtiyaçlarınızı en hızlı şekilde onlar çözer.

Bu rotada yürüyüş pasaportu da var. Aynı El Camino De Santiago Yürüyüşü’nde olduğu gibi. Pasaportunuzu köy köy mühürletiyorsunuz.  Pasaportunuzu da bu köylerdeki Efeler Yolu dostu işletmeler mühürlüyor. Her köyün mührü de farklı. Köyün sahip olduğu kültürel değerleri ve üretimlerini desteklemek adına köye ait semboller kullanılmış. Bu da her köyde sizi bekleyen bambaşka bir hikaye, bambaşka bir sürpriz demek.

Etaplara gelince her etabın sorumluluğu bir gönüllüye verilmiş. O gönüllü her yıl o etabı yürüyüp yolları açık tutmak, işaretleri canlı tutmakla sorumlu. Aynı zamanda isteğe bağlı rehberlik hizmeti de veriyor. Daha ne olsun?

Yeni bir rota yeni bir heyecan...