Türkiye’nin ve Avrupa’nın en uzun mağarası Isparta’nın Melikler Yaylası’nda bulunuyor. Evden çıkarken böyle bir planımız yoktu. Neye niyet, neye kısmet! Mağaralardan çok hoşlanan birisi değilim lakin sevdiceğim mağaralarda kendisini atalarına yakın hissettiği için denizde yada karada hiç fark etmiyor, gördüğü her mağaraya dalma eğiliminde olduğu için, ben de ona göz kulak olma adına kendimi mağaralarda buluyorum.
Melikler Yaylası’na gitme sebebimiz Dedegöl Dağı’na yapacağımız zirve yürüyüşünün planlamasını yapmaktı.
Melikler Yaylası Isparta’nın Yenişarbademli İlçesi’nin Çaydere Köyü’nün ilerisinde yer alıyor. Buralar fazlasıyla sakin ve kendi halinde. Özellikle Çaydere Köyü fazlasıyla sakindi. İnsandan çok ortalıkta bağımsızlığını ilan etmiş, tek başına dolanan eşekler, kuzular ve inekler vardı. Yaklaşık 5 kilometre arabayla tırmanışın ardından Vali Çeşmesi adında bir parka geliyorsunuz. İsmi havalı ama böylesi bir yere neden böyle bir şey yapılmış anlamadık. Etrafı çevrili üç dört piknik masası ve çeşme var. Buradan sonra toprak orman yolundan 2-3 kilometre daha ilerliyorsunuz ve Melikler Yaylası’na ulaşıyorsunuz.
Yenişarbademli’den ya da Çaydere Köyü’nden yukarı baktığınız zaman yeşilin tonlarından anlayabiliyorsunuz zaten gideceğiniz noktayı. O bölge bambaşka bir yeşil.
Sandalyelerinizi Dedegöl’e karşı atıyoruz. Manzara gerçek olamayacak kadar güzel. İnsan bütün gün bu manzaraya karşı oturabilir. Yaklaşık 3000 bin metre yüksekliğinde Isparta’nın en yüksek dağı, gözlerimizi zirveden alamıyoruz.
Sonra yakınlarda bir mağara olduğunu öğreniyoruz. Yayladan 2 kilometre uzaklıkta araç da gidiyor ama biz yürümeyi tercih ettik. Rampa aşağı orman yolundan ilerledik. Mağaradan çıkan suyun oluşturduğu derenin yanından yukarı doğru devam ediyoruz. Piknik alanları mevcut. Su kenarı ise piknikçileri için harika bir yer.
Suyun bolluğu bitki örtüsünü de etkiliyor tabi, 200’den fazla bitki türüne ev sahipliği yaptığını öğreniyoruz.
Mağaraya yaklaştıkça sıcak yerini soğuğa bırakıyor. Soğuk hava deposuna doğru ilerliyormuş gibi hissediyorsunuz. Mağarada 30-40 metre ilerleyince sizi bir kapı karşılıyor. Tehlikeli olduğu için kapatılmış. Bu kapı olayı benim bile ilgimi çekti. Başladık araştırmaya…
Araştırmacılar mağarada 16 kilometre kadar gidebilmişler daha da devam ediyor ama henüz ilerisi haritalanmamış. Derinlik 600 metreden fazla, aynı zamanda dünyanın en büyük yeraltı gölü mağarası olarak da biliniyor. Suyun kaynağı burası gibi.
Araştırma grubunun videosunu izledim. Tek kelime ile kalbim tekledi. Kapalı kapının ardındakiler nefes kesici ama bir o kadar da korkutucu geldi bana. Görüntülerde araştırmacılar daracık alanlardan geçiyorlar, halatlarla metrelerce inip, metrelerce tırmanıyorlar, göllerden, şelalelerden geçiyorlar, günlerce kamp atarak ilerliyorlar. Mağarada aynı zamanda damlataş havuzları ve her türden damlataş birikintileri de bulunmakta.
Tabi içerinden çıkan su da buz gibi ve etrafına bereket saçıyor. Pınargözü gerçekten ilginç bir deneyim oldu benim için. Melikler Yaylası zaten başlı başına fazlasıyla etkileyici bir yer ve bu yaylada keşfedilecek çok fazla güzellik mevcut.